1936 dogumlu Amerikali ressam Frank Stella, gec boyasal soyutlamanin ve Minimalist resmin onculerindendir. Resimsel mekan anlayisina karsi resmin fiziksel bir varlik gibi algilanmasina yonelik arastirmalar gerceklestirmistir. Siyah zemin uzerine beyaz cizgilerle gerceklestirdigi yapitlar minimalizm akimina giden yolda onemli bir asama olarak nitelendirilmistir. Minimalizm, Pop Art'la beraber modernist kirilmayi saglayan akimlardan biridir. Hem gec modernist bir yerde durur hem de yeni avangard sanatin bir parcasi haline gelir. Minimalizm geleneksel heykel anlayisina karsi cikar. Heykel artik bir kaide uzerinde duran ya da saf sanat olarak gorulen br calisma olmaktan cikar, ortama ozgu tanimlanir. Hazir yapitlarin, endustriyel urunleri kullanan minimal sanatcilar neyin sanat olup neyin olmadigini sorgularlar ve yapitlari ayni zamanda ne resim ne heykel olarak tanimlanabilir.Heykelin modern tarihini yeniden degerlendirir. Ayrica minimalist sanatin en ayirt edici ozelligi alginin degisebilirligi uzerine odaklanmasidir.
Stella'nin resimleri de neyse oydu. Resimlerinde karsilastigimiz indirgemeci estetik elestirmenlerin minimalizmde karsi geldigi seyin ta kendisiydi. Minimalizm, sanat izleyicisinin en zor isindigi akimlar arasinda yer aldi. Bunun baslica sebebi de kullanilan malzeme sebebiyle yapitin sanat olup olmadigi tartismasina cok uygun bir zemin olusturmasiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder